Baş Döndürücü Uzay ve Şaşırtıcı Gerçekler

Baş Döndürücü Uzay ve Şaşırtıcı Gerçekler

30 Ekim 2010 Cumartesi

Sarı Civciv ve Kediler...

Sen hiç benim öldüğümü düşündün mü anne, ya da ölmeyi aklımdan geçirebileceğimi bir gün?
Ne güzeldi ah, senin kanatların altında olduğum günler.
Ama anne hayat yalancı, insanlar kötü, çaldılar beni benden…
Şimdi düşündüğümde çok uzak geliyor bana, bu kocaman binanın en üst katından sokağa, insanlara taş yığınlarına bakarken, senin gösterdiğin şekilde tavuklara yem vermek.
Hani sarı bir civcivim vardı, hatırlıyor musun anne? Şu çok sevdiğim, ellerimle suyunu verdiğim ve beslediğim...

Hani hatırlasana anne, bir gün onu bahçede bırakıp su içmek için arkamı döndüğümde, şu siyah kedinin yediği...
Benim günlerce ağladığım...
Hatırladın değil mi annem, benim sarı civcivimi?
Benim hatam yüzünden ölmüştü ve ben, senin göğsünde ağlarken yeminler etmiştim o kediyi öldüreceğime.
Ve sen, bana kızmıştın “ölüm ağır bir ceza olmaz mı?” diye…
“Ama benim sarı civcivim öldü?” demiştim…
Anneciğim, o kediyi öldüremedim belki ama hala daha kedileri hiç sevmiyorum.

Şimdilerde yeşil bir bahçede seninle oturup, senin yaptığın salıncağa binebilmeyi o kadar çok özlüyorum ki?
Ama çok uzak,
Buradan, sekizinci kattan görebildiklerim sadece taş betonlar, birbiri içine geçmiş yollar…
Anne neden bıraktın beni buralara? Ben hep senin dizinin dibinde otursaydım olmaz mıydı?
Neden ben aç kedilerin arasındaki civciv oldum?
Anne, sen bu kedileri öldürmek adına yeminler etmeyecek misin şimdi?

Beni benden aldılar anne.
Yok saydılar. Hiç yerine koydular.
Hep bir şeyleri eksilttiler benden anne!
Sana o kadar çok ihtiyacım var ki şimdi…

Kaybettiğim anılarımı ancak sen verebilirsin bana.
Kazanacağım hayallerimi de sen...
Anne, bana umut etmeyi öğreten sendin. Yokluk içinde olsan bile umut et demiştin…
Umut edemiyorum canım annem.
Umut, benden çaldı umudumu...
Seni Seviyorum ANNE...

Ama ne olur al beni benden anne!
Al ve götür gittiğin yerlere…
Anlattığın masallardaki saklı diyarlara gidelim.
Kötülerin giremediği hani...
Sihirli bir halıyla devri alem edelim,
Sihirli lambayı bulalım
Ve sadece birlikte olabilmeyi isteyelim.

Annem,
Gel kurtar beni bu taş yığınlarından.
Gülmeyi unuttum.
İnsanlığımı yitirdim…

Sarı civcivlerin arasında büyüyen o dik saçlı küçük çocuk,
Ne kadar mutluydun sen!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder